Otolog kondrosit implantasyonu ya da kısaca ACİ tedavisi hastanın diz ekleminde hasar görmüş kıkırdak dokusunun aynı hastadan alınan ve laboratuvar ortamında çoğaltılan sağlıklı kıkırdak dokusunun yerine cerrahi yöntemle yerleştirilmesi ve bu yolla kıkırdak hasarının onarılmasıdır. Kıkırdak dokusu normalde kan dolaşımı yardımıyla kendi kendini kolayca yenileyebilen bir doku olmadığı için hasar gördüğü bir durumda aynı kişiden alınan bir biyolojik ürünle onarılması yeni ve popüler bir yöntem olarak ortaya çıkmıştır.
Birkaç hafta arayla yapılacak iki cerrahi işlemden oluşan bu prosedürün birinci aşamasında ortopedik cerrahlar artroskopik cerrahi yöntemiyle hasarlı kıkırdak dokusunu görüntüler ve ACİ tedavisinin bu hasarın onarımı için uygun olup olmadığını saptarlar. Daha sonra da kıkırdak dokusunun hasar görmemiş olan bölümünden küçük bir parçayı alarak bu dokunun yeniden oluşmasını sağlayacak olan kıkırdak hücrelerini (kondrositler) ayrıştırır ve 6 ila 8 hafta sürecek bir çoğaltma (kültür) işlemi için laboratuara yönlendirirler. Bu sürenin sonunda kondrositler bir maya gibi çoğalarak hasarlı dokuya yerleştirilmeye hazır hale gelirler.
ACİ prosedürünün ikinci aşaması hasar görmüş kıkırdak dokusunun açılması ve çoğaltılmış olan kıkırdak dokusunun bu hasarlı bölgeye verilmesi ve cerrahi bir yöntemle bu alanda sabitlenmesidir. ACİ yöntemi genellikle hasar görmüş diz ekleminde uygulanmaktadır, ancak ayak bileğinde de uygulanabilir.
ACİ Tedavisi hangi durumlarda uygulanabilir?
Kıkırdak dokusu ve onun bağlı bulunduğu kemikte oluşabilecek bir hasar (bunlar osteokondral lezyonlar adıyla bilinir) eklem ağrısına, işlev kaybına ve bazen de osteoartrite (kireçlenme) neden olabilir. Bu hasarlar eklemi zorlayıcı nitelikte, tekrarlanan hareketlerden kaynaklanabilir.
Eğer eklemdeki kıkırdak (ve/veya kemik hasarı) biyolojik bir yöntemle onarılamayacak durumdaysa bu durumda total diz protezi adı verilen implant uygulamasına gidilir, bu genellikle 60 yaş üzerindeki hastalarda uygulanan bir seçenektir. Bununla birlikte daha genç hastalarda ACİ tedavisi uygulanabilir. Bununla birlikte ACİ tedavisinin uygulanabilmesi için bazı önkoşullar da gereklidir. Bunlardan ilki kıkırdak hasarının yaygın değil belli bir alanda sınırlı olması ve cerrahi olmayan tedavi seçeneklerinin yeterli düzeyde iyileşme sağlayamamasıdır. Yaygın bir hasar durumunda olumlu sonuç alınamayabilir. İkinci koşul kişinin günlük yaşam düzenini bozan bir ağrı ve işlev kaybının olmasıdır, daha hafif olgularda başka tedavi seçenekleri de değerlendirilebilir. Bir diğer koşul diz ekleminin stabil olmasıdır, eğer eklemi destekleyen bağ dokusunda da bir hasar varsa o zaman tedavi istenen düzeyde etkin olmayabilir. Ayrıca hastanın vücut kitle indeksinin de belli sınırlar içinde olması bir önkoşuldur. Diz eklemine binen yük olması gerekenden çok daha fazlaysa bu durum tedaviden sağlanacak yararı azaltabilir.
ACİ tedavisi ciddi bir cerrahi uygulamadır, tedavi sonrası özenli bir bakımı ve yoğun bir fizik tedavi uygulamasını gerektirir. Bu aşama önemlidir, tedavinin başarısı büyük ölçüde sonradan uygulanacak fizik tedavi seanslarının düzenli biçimde gerçekleştirilmesi ile artar.
ACİ tedavisinden en yüksek düzeyde yararlananlar nispeten genç ve daha önce eklem cerrahisi uygulanmamış olan hastalardır. Bu nedenle ACİ genellikle genç sporcularda daha fazla tercih edilen bir tedavi seçeneğidir.