Eklem Protezleri

Son 50 yılda ortopedik implant teknolojisi büyük bir hızla gelişim göstermiştir. Özellikle diz ve kalça protezleriyle popüler hale gelen bu implant sistemleri şimdilerde birçok eklem için uygulanabilir durumdadır. Protez ameliyatlarıyla kireçlenme oluşan eklemin hareketlerinin geri kazanılmasını ve ağrının giderilmesini amaçlanır.

Eklem biyomekaniğini bozan travmalar, kemik çürümeleri, kireçlenmeler en sık protez sebeleridir. Günümüzde kalça, diz, ayak bileği, dirsek, omuz, servikal omurga, 1. MTP ve 1.MKP eklem protezleri sıklıkla uygulanmaktadır.

DİZ PROTEZLERİ

Diz ekleminin primer veya sekonder osteoartriti nedeniyle gelişen fonksiyon kaybı, ağrı ve deformitenin tedavisinde cerrahi dışı ve cerrahi olarak tedaviler benimsenmiştir. Konservatif tedavide antiinflamatuvar ilaçlar, istirahat, diz içi enjeksiyonlar, fizik tedavi uygulamaları, ortezler ve sinir blokaj enjeksiyonları kullanılmaktadır. Bu tedavilere yanıt vermeyen olgularda 2. basamak tedavi erken cerrahi rejimleridir. Erken cerrahi rejimlerinden en sık uygulananı artroskopik eklem tedavileridir. Yüksek tibial osteotomi, distal femur osteotomileri erken yaşta baş edilemeyen ağrının diğer eklem koruyucu tedavileridir. Bu tedavi yöntemlerine rağmen ağrının giderilememesi ve fonksiyonel kaybın belirginleşmesi biz ortopedistleri artroplasti tedavisine yönlendirmektedir.

Tarihte diz protezinin gelişimi nasıl olmuştur?

İleri osteroartrit olgularının tedavisinde protez uygulamaları yüksek başarı ve hasta memnuniyeti sağlaması nedeniyle son 30 yılda yoğun şekilde uygulanmaktadır. İlk olarak 1860’lı yıllarda Verneuil tarafından ilk interpozisyon artroplastisi ile başlayan protez serüveni 1940 ta Campbell tarafından vidalı vitalium plaklarının kullanımıyla devam etti. Modern TDP’nin ilk prototipi olan total kondiler protez 1973’te dizayn edildi. İlk uygulanan protezler başarılı sonuçlar verse de bağları kesmekteydi. Bağları koruyan ve diz kinematiğini taklit eden ilk protezler 1970 lerin sonunda MBK (Mobil Bearig Knee) Zimmer tarafından geliştirildi. Her ne kadar modern protez tasarımları bağları korumaya ve diz biyomekaniğine uygun olsa da ‘screw home’, kayma ve yuvarlanma yeteneğini sağlamada yeterli değildir.

Total diz protezinde başarı kriterleri nelerdir?

1. Ağrının giderilmesi

2. Eklem hareket açıklıklarının sağlanması

3. Eklem stabilitesinin korunması

4. Protezin uzun ömürlülüğü

Bu hedeflere ulaşabilen protez dizaynları ve uygulamaları başarılı kabul edilir. Bu niteliklerin sağlanması için;

– Normal mekanik aksın sağlanması

– Normal eklem çizgisinin korunması

– Koronal ve sagittal planlarda bağ desteğinin ve sıkılığın giderilmesi

– Normal diz valgusunun ve Q açının korunması gerekir.

TOTAL KALÇA PROTEZLERİ

Kalça eklemi küre &soket yapısında olan tam oynar bir eklemdir. Koksartroz/kalça eklemini kireçlenmesiyle birlikte eklem hareketleri azalır ve günlük aktiviteler kısıtlanır. Gece uyandıran kalça ağrısı eklem hasarının şiddetini gösterir. Kalça protezi sayesinde kişi aksamadan, ağrısız bir şekilde ameliyattan birkaç gün sonra normal yürüme sağlığına kavuşmaktadır. Total kalça protezi, kalça eklemi ileri derecede harap olmuş hastalarda, hasarlı eklemin yapay bir eklemle değiştirilmesi ameliyatıdır. Kalça protez kobalt krom, molibden, seramik veya titanyumdan imal edilen ana parçalar ile bunların eklemleştiği yerde plastik, metal veya seramik ara parçalardan oluşur.

Total kalça protezinden sonra hasta memnuniyeti nasıl?

Total kalça protezi ameliyatı sonrasında, hastaların çok büyük bir kısmında kalça ağrıları tamamen geçer, yürüme, merdiven inip çıkma gibi günlük yaşam aktivitelerinde belirgin iyileşme sağlanır. 2-3 cm arasındaki bacak kısalıkları giderilebilir.

Protez sonrası koşma, sıçrama, namaz kılma gibi aktiviteleri veya ağır işleri yapmamanız önerilir. Bunlar protezin erken aşınmasına yol açabilir. Protez ameliyatı sonrasında özellikle ilk 6 ayda alçak sandalyelere oturmak ve bacak bacak üstüne atmak uygun değildir. Cinsel aktiviteleri 6 ay kısıtlamak yerinde olacaktır. Ömür boyu yer sofrasına ve alaturka tuvalete oturmamanız gerekir. Bu gibi aşırı hareketler kalça ekleminin yerinden çıkmasına ve tekrarlayan ameliyatlara sebep olabilir. Namaz kılıyorsanız, bunu sandalyede oturarak yapmanız gerekir.

Ameliyattan 6-8 hafta sonra araba kullanabilirsiniz ancak, sürücü koltuğunun yüksek olması ve kalça ekleminin aşırı bükülmemesi gerekir. Bu konuda doktorunuz size bilgi verecektir. Altı hafta süreyle yatarken bacaklarınızın arasında bir yastık olmalıdır. Bu kısıtlamalardan bazıları, yeni tasarımlı ve büyük baş yapısına sahip kalça protezleri için geçerli olmayabilir. Protez ameliyatından 6 hafta sonra yüzme, golf, yürüyüş gibi sporlar yapabilir, egzersiz bisikleti kullanabilirsiniz. Tenis, futbol, basketbol gibi sporlar uygun değildir.

Total kalça protezinin ömrü ne kadar?

Total kalça protezini oluşturan parçalar, hareket sırasında ortaya çıkan sürtünmeye bağlı olarak zaman içinde aşınır. Aşınma ile ortaya çıkan ve gözle görülmeyecek kadar küçük metal ve plastik parçalarına karşı vücudun cevabı ile protezler tutunduğu kemikten ayrılır. Bu da ağrılı protez gevşemesine yol açar. Uygun cerrahi teknik ve modern protez tasarımları kullanılarak yapılan kalça protezlerinin ömrü günümüzde 20-25 yıla kadar uzamıştır. Yeni geliştirilen seramik ve metal ara yüzlü kalça protezlerinde bu sürenin daha uzun olması beklenmektedir. Aşırı kilo ve tekrarlayan zorlayıcı aktiviteler aşınmayı artıracağı için protezin ömrünü azaltır. Gevşeyen protezler, çoğu hastada ikinci bir ameliyat ile çıkartılıp yeniden kalça protezi yerleştirilebilir, ancak ikinci ameliyat daha zordur, daha büyük protezlerin kullanımını gerektirir ve ikinci protezin ömrü, ilki kadar uzun olmayabilir.

Ameliyattan sonra neleri yapmayalım!

• En az 8 hafta süreyle bacak bacak üstüne atmamalı, bacaklar birbirini çaprazlamamalı.
• Otururken öne eğilip yerden bir şey almalıyız
• Dizlerinizi kalça hizasından yukarıya kaldırmamalıyız
• Alaturka tuvalete oturmamalıyız
• Oturup kalkarken öne aşırı eğilmemeliyiz.

Translate »